Türkiye sınırları dışına mal ve/veya hizmet satılması (teslimi) olarak tanımlanabilir. Söz konusu malların gümrük hattının dışına çıkış tarihi itibari ile ihracat gerçekleştirilmiş olmaktadır. Gümrük hattı dışına yapılan bu teslimler için KDV kanununun 11. Maddesi uyarınca alıcılardan KDV tahsil edilmemektedir. Ancak bu malların üretimi veya edinimi sırasında katlanılan KDV’ler şirketlerin bünyesinde kalmaktadır. İşte şirketlerde yük olarak kalan bu KDV'ler KDV kanununun 32. Maddesi uyarınca vergi dairelerine sunulan bilgi, belge ve raporlarla şirketler tarafından iade olarak alabilmektedirler.

İhracat işlemleri nedeniyle yüklenilen bu KDV’ler en erken fiili ihraç tarihi olarak adlandırılan malların gümrük hattından çıkış tarihini olan ayın KDV beyannamesi ile iade olarak talep edilmesi gerekmektedir. İade hakkının mümkün olması için ihracat işlemlerine ait satın alınan mal ve hizmetlere ödenen KDV'nin vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan KDV'den fazla olması gerekmektedir.

İade edilecek KDV için ihracat işleminin bünyesine giren KDV’nin hesaplanması gerekmektedir.

İşlemin bünyesine giren KDV malın üretimi, iktisabı, muhafazası ve teslim ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgisi bulunan harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV'den oluşur.